/1/101107/coverbig.jpg?v=7e5a5c01cad50dc1f3997cf27583d46f&imageMogr2/format/webp)
Banu, ailesine kavuştuğunda terk edilmiş olduğuna inanıyor ve içi öfkeyle dolup taşıyordu. Ancak bulduğu şey tam bir çöküşten başka bir şey değildi: Annesi akli dengesini yitirmiş, babası gizemli bir şekilde zehirlenmişti. Piyanist abisi, çıkarlar için kurulmuş sahte bir evliliğe hapsolmuş; dedektif abisi, kumpas kurularak hapse atılmıştı. En küçük kardeşi ise bir çetenin eline düşmüştü. Sahte kız alaycı bir gülümsemeyle her yerde onunla işbirliği yapıyormuş gibi davranırken, Banu sessizce harekete geçti. Annesini iyileştirdi, babasının zehrini buldu, sahte evliliği dağıttı, iftiraları temizledi ve en küçük kardeşini çetenin başına geçirdi. Söylentilere göre Banu, Mustafa gibi eşsiz bir iş imparatoruna layık olmayan, başkalarının sırtından geçinen biriydi. Çok az kişi onun aynı zamanda ünlü bir şifacı, efsanevi bir tetikçi ve gizemli bir holding sahibi olduğunu biliyordu... Derken bir gün Mustafa diz çöktü. "Benimle evlen! Tüm bu imparatorluk senin olsun!"
Banu Yılmaz, bir sokağın köşesinde durdu; bakışları, küçük bir avlunun gerisinde gizlenen mütevazı, iki katlı eve kilitlenmişti.
İşte burasıydı; Yılmaz ailesinin yaşadığı o evdi.
Yirmi yılı aşkın süredir, hiç gerçekten tanışmadığı bu evin anılarına ve zihninde kurduğu sahnelere tutunup yaşamıştı.
Şimdi nihayet burada dururken, kalbi, hatırlayabildiği kadar uzun süredir içinde taşıdığı sorularla sızlıyordu.
Gerçek anne babası onu neden terk etmiş olabilirdi?
Onu nasıl olup da yabancılara emanet edip, sonunda Ürgen'de bir kâbusa dönüşen o yere gönderebilmişlerdi?
Koruyucu ebeveynlerinin son sözleri hâlâ kulaklarında çınlıyordu. "Sen Banu Yılmaz'sın; kendi ailenin dışladığı, istenmeyen çocuksun."
Bu sözler yakıcıydı—ve bir gün biyolojik ebeveynleriyle yüzleşme umudu, Ürgen'in karanlığında çektiği her şeye katlanma gücünü veren tek şeydi.
Tam karşıya geçmek üzereydi ki, birkaç adım ötede, kirli bir ara sokaktan sert bir ses yankılandı.
Gölgelerin içinde, normalde dimdik durması gereken bir adam yerde büzülmüş, daha kısa boylu, kötü yüzlü bir figürün acımasız darbeleri altında kıvranıyordu.
"Hâlâ kendini Yılmaz ailesinin prensi sanıyorsun, her şeye senin karar verebileceğini düşünüyorsun. Uyan artık! Deli annen için gerçekten ilaç alabileceğini mi sanıyorsun?"
Hiç tereddüt etmeden, küçük adam botunu kaldırdı ve yerdeki adamın uzanmış eline indirdi.
Kırılan kemiğin sesi havayı adeta yırttı.
Uzun adam kirli kaldırımda büzülmüş yatarken, acıdan titreyen bedeninden boğuk bir inleme yükseldi.
Acıya rağmen, kollarındaki paketi var gücüyle kavramaya devam etti.
Gölgelerden olan biteni izleyen Banu, göğsünde tuhaf bir sızı hissetti ve tereddüt etmeden adamın saldırganının arkasında belirdi.
Bir kemik daha kırılırken çıkan ses sokakta yankılandı. Küçük adam, şok içinde bileğini tutarak yere yığıldı ve acıyla çığlık attı.
"Ölmek mi istiyorsun sen?" Banu, bakışları buz kesmiş halde, soğuk ve kararlı bir sesle sordu.
Yerde kıvranan serseri, hıçkırıklar arasında küfürler savurmaya devam etti. "Kiminle uğraştığını bilmiyorsun, küçük kaltak. Sonun geldi, bunu göreceksin..."
Sözünü bitirmesine fırsat vermeden, Banu ayakkabısını sertçe onun yaralı bileğine bastırdı.
Çığlıkları sokakta yankılanırken, yüzü çaresizlikle buruştu. "Lütfen! Özür dilerim, yemin ederim, bir hata yaptım! Bilmiyordum—bir daha asla yapmam, ne olur sadece gitmeme izin ver!"
Banu'nun sesi tekdüze ve buz gibiydi. "Defol."
Bir an bile duraksamadan, serseri ayağa fırladı ve sendeleyerek sokaktan kayboldu.
Hemen ardından, siyahlar giymiş bir kişi gölgelerden sıyrılıp çıktı ve elinde bir dosya uzattı.
"Patron," diye saygıyla seslendi. "İşte Yılmaz ailesiyle ilgili bütün bilgiler; yıllar önceki kayboluşunuzun ardındaki gerçek de dahil."
Banu dosyayı açtı, her sayfadaki kelimeleri sindirdikçe gözleri giderek büyüdü.
Yirmi yılı aşkın bir süre önce, Yılmaz ailesinin küçük kızı, evlerinin ön kapısının hemen dışından kaçırılmış ve sonra ortadan kaybolmuştu.
O an, bir zamanlar saygı duyulan bu aileyi paramparça etti, onları bir daha içinden çıkamadıkları bir çöküşe sürükledi.
Annesi, Ayşe Yılmaz, zamanla gerçeklikten koptu ve aklını yitirerek deliliğin içine savruldu.
Babası, İbrahim Yılmaz, kısa süre sonra hastalandı; sağlığı hızla bozuldu ve hayata dair umutları tükendi.
Ahmet Yılmaz, ailenin en büyük kardeşi ve yetenekli piyanisti, tüm hayallerinden vazgeçip zengin biriyle evlendi—sırf anne babasına ilaç alabilmek için.
Mehmet Yılmaz, ikinci kardeş, bir zamanlar emniyet teşkilatının parlayan yıldızıydı. İşlemediği bir suç yüzünden iftiraya uğradı, tutuklanıp hapse gönderildi.
En küçükleri olan Ali Yılmaz ise, Mehmet'in adını temize çıkarmak ve kayıp kız kardeşini bulmak için şehrin yeraltı dünyasına karıştı. Ancak tüm çabaları sadece onu yıprattı ve en ufak bir otorite kırıntısına sahip olan herkesin altında ezilerek güçsüz kalmasına yol açtı.
Aile neredeyse her şeyini kaybetmiş olsa da, Banu'yu aramaktan asla vazgeçmediler—herkesin umutsuz bir dava olarak gördüğü bu arayışa milyonlar harcasalar bile.
Banu'nun parmakları dosyanın son sayfasına geldiğinde elleri titredi. Yıllardır onu ayakta tutan öfke, bir anda içinden çekilip alınmış gibi çöktü.
Asla tamamen terk edilmemişti.
Her zaman, içten içe onun dönüşünü bekleyen biri vardı.
Bir hışırtı sesi dikkatini çekti—uzun boylu adam, hırpalanmış ve kanlar içinde, ayağa kalkmaya çabalıyordu.
Banu'yu görür görmez dona kaldı; kan ve kir tabakasının altında, yüzünde tanıdık bir ifade belirdi.
Sonra yarı tökezleyerek, yarı koşarak ona doğru atıldı. "Banu! Gerçekten sen misin? Ben Ali'yim, senin kardeşin!"
Banu şaşkınlıkla, "Ali?" diye tekrarladı.
Ali heyecanla başını salladı, sesi yoğun bir duyguyla titriyordu. "Benim! Seni aramaktan asla vazgeçmedik. Nihayet eve döndüğüne inanamıyorum!"
Bab 1 Ben Ali, kardeşin!
10/12/2025
Bab 2 Kaya Ailesi'nin Varisiyle Nişanlandınız
10/12/2025
Bab 3 Unutulmamıştı
10/12/2025
Bab 4 Nişanın Bozulması!
10/12/2025
Bab 5 Bu İmkânsız!
10/12/2025
Bölüm 6 Buna İhtiyacınız Olabilir
11/12/2025
Bölüm 7 Cinayet İşliyor!
12/12/2025
Bab 8 Esinti Şifacısı
12/12/2025
Bab 9 Her Şeyde Başarısız Olursun!
12/12/2025
Bab 10 Banu'ya Hemen Dışarı Çıkmasını Söyle!
12/12/2025
Bab 11 Kızımı Geri Ver!
12/12/2025
Bab 12 Polis Arıyorum
12/12/2025
Bab 13 Asla Geri Dönme
12/12/2025
Bab 14 İstediğim Tek Kişi Sensin
12/12/2025
Bab 15 Eve Git
12/12/2025
Bab 16 Başkasını Rahatsız Et
12/12/2025
Bab 17 Bu Olamaz
12/12/2025
Bab 18 Evet, Seninle Evlenmek İstiyorum
12/12/2025
Bab 19 Bayan Çelik'le Şanslıydı
12/12/2025
Bab 20 Banu İçin Özür Dilemeye Geldim
12/12/2025
Bölüm 21 Onu Kurtarabilecek Tek Kişi Benim
13/12/2025
Bölüm 22 Kendisi Esinti Şifacısıydı
14/12/2025
Bölüm 23 Bu Nişanı Kendi Elleriyle Bitirecekti
Bugün 00:03
Bab 24 Dövüş Benimle
Bugün 16:10
Bab 25 Ingsea Oteli'nde Toplantıyı Düzenleyin
Bugün 16:10
Bab 26 Çünkü Ben Esinti'yim
Bugün 16:10
Bab 27 Çok Büyük Bir Hata Yaptık!
Bugün 16:10
Bab 28 Ne Yapmamız Gerekiyor
Bugün 16:10
Bab 29 Sana Değerli Bir Şey Söyleyebilirim
Bugün 16:10
Bab 30 Tedavi Edilemeyeceğini Kabul Ediyor
Bugün 16:10
Bab 31 Başarısızlık Kapıya Dayanmıştı
Bugün 16:10
Bab 32 . Güvendesin
Bugün 16:10
Bab 33 O Kadın Laboratuvarımı Elimden Aldı
Bugün 16:10