Aşkım İçin Yalvar, Kalpsiz CEO
i kıyafetlerini giymişti
e, kapının eşiğind
ki bir şey söylemek istiyordu a
di," dedi Levent, gözleri üze
ktı ki, sanki etrafındaki soluk ışığa karışıyordu. Her hareketinde kumaş haf
mrüt kolyeyle çarpıcı bir kontrast oluşturan p
'in düzenli nefes alışlarıyla hafifçe yükselip alçalarak,
de biraz fazla uzun kal
mırıldandı, sesi beklenm
ntasını omzuna aldı ve k
ve kusursuzdu. O zamanlar saçından bir tutamı düzeltmek için uzanırdı; şimdi ise kasıtlı ola
ylediği kelimeler aklına geldi, "Hala seni önemsiyor." Ama şimdi, aynı ışıkta,
ü altın bir konturla çevrilmişti. İfadesi gölgede saklıydı, son iki
arafında gevşekçe
ırasında elini tutar, fırtınalı gecelerde sırtına rahatla
ılı duran aynı el, sanki aralar
ce hafifçe kıpırdadı; kalbi
, içinden aradaki mesafeyi kapa
or, nefes almasını bile d
arı Levent'in eline yaklaşmak üzereyken telefonun
is" ismi belirdi; bu görüntü Ceren'in yü
şça geri çekildi. Parmakları elbisesi
bir anda dağıldı, binlerce ince parçaya
bir sıcaklıkla, yumuşacık bir tona büründü. Bu nazik tı
le ona baktı; bu soğukkanlılık aralarındaki mesafeyi daha da derinleştirdi. "Ş
unu sormadı bile. Sadece başını hafifçe sal
rdından arabaya yöneldi. Tam araca ulaşmışken Ceren'i
ir kıvrımla oynadı. "Ne old
inde bastırıp zorlanarak devam etti,
if eğlence solup gitti.
e uzaklaştı, onu garaj yolunun se
.
da, Levent ve Melis'in çoktan i
uzurlu, samimi bir atmosfer sarıyordu. Ceren eşikte durakl
n böylesine canlı ve sevgi dolu bir ev orta
bir sızı belirdi, elbet
i dinliyordu; nadiren gördüğü bir gülümseme dudak köşeler
r çiçeği gibi parlıyordu; her hareketi Savran ail
ve Levent'in babası Eymen'in nadiren gösterdiği sevecen ifadesi, Cere
cı bir misafir gibi hissetti; n
Eymen, ölçülü ve nazik bir gü
e neşeli sohbet bir anda kırı
hala duruyordu ama göz göze geldiklerinde gülüms
rı beyazladı; fakat yüzündeki sakin ve nazik if
iye mırıldandı; sesi neredeys
lu bir şekilde ona seslendi
rine köşeye doğru süzüldü, harek
bakışı boynundaki kolyede durakladı
için bir sıcak karşılamadan çok, s
tı; soğuk hava ona küçük bir rahatlama sund
n boynundaki kolyeye takıldı; ifadesi karma